4 Haziran 2015 Perşembe

Astana'dan herkese merhaba!

Hayırsız blogger Zeynep sonunda bir şeyler yazmaya ve yüklemeye karar verdi sevgili okurlar. :) Evleneli 1 buçuk ay oldu ve buraya alışmaya çalışmak, aileyle kaynaşmak ve örfü adetleri öğrenmek için yeterli bir zaman değil takdir edersiniz ki. :) Bu yüzden her ne kadar yazma istesem de bir türlü vakit bulamıyordum. Bugün ne olursa olsun yazacağım dedim. Benden haber bekleyen, foto ve video bekleyen birçok kişi var biliyorum. Bu yüzden ilk izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
Astana'ya ilk geldiğim günlerde çok tuhaf karşıladığım fakat şuan normal olarak gördüğüm birkaç şeyden bahsedeyim. Bunlardan ilki; bina yapıları. Burada öyle Türkiye'deki gibi dar sokaklar bitişik binalar bulmak çok zor. Burada her şey yerli yerinde ve bir düzen içerinde. Ee İzmir'den gelen birinin burada kendini nasıl hissedeceğini bir düşünün. :) Bakkaldan tutun da iş yerlerine kadar her şey kapalı. Dışarıda bir tezgah görmeniz neredeyse imkansız. Sanırım bu Astana' nın sert ikliminden kaynaklanan bir durum. Bizim bakkallarda olduğu gibi dışarıda asılı top fileleri , ekmek ve dondurma dolabı arıyor insanın gözü ama hepsi içeride. :))) 

Sokaklar tertemiz ve düzenli. Karmaşıklığa alışkın biri olduğum için bir süre üzerimden atamadım bu şoku ama şimdi bu görüntüler bana normal görünmeye başladı. Yine de güzel İzmir'imi ve insanlarını çok özlüyorum.
Astana insanı biraz soğuk ve çekingen. Eşimin dediğinine göre Güney Kazakistan insanı Kuzeye göre daha sıcakmış yani Almaty insanı daha bir sıcakmış. Ben henuz bir yorum yapamıyorum bana göre hepsi çok iyi insanlar.